Ergenlik, bireyin çocuk olmadığı ancak henüz yetişkin olarak da adlandırılmadığı süreçte kendini ortaya koyma ve kimliğini oluşturma aşamasıdır. Ergenlik sürecinde kendini ortaya koyma aşamasında birey, bilinen bütün doğruları süzgeçten geçirerek kendi doğrularının peşine düşmektedir. Bu bakımdan daha özgür ve çoğu noktada daha esnek olmayı arzulayan ergen, bir yandan değişen fizyolojik yapısı ve duygu durumuna adapte olmaya çalışmaktadır. Hem hormonal hem fizyolojik hem de psikolojik olarak değişen ve karmaşık ergen yapısı, dolayısıyla daha öfkeli ve asi olmaktadır. Bu noktada ergenlik sürecindeki yeni oluşturulan kimlik ile yerleşmiş yapıya sahip aile, çatışma yaşayabilmektedir.
Ergen danışmanlığı, fizyolojik, psikolojik ve sosyal bakımdan bir geçiş süreci olan ergenlik döneminin, aile tarafından en doğru şekilde takibinin sağlanmasını, bireyin kendi kimliğinin inşasını da destekleyecek şekilde planlamaktadır.
Ergenlik hem fizyolojik hem duygu durumu hem de sosyal ilişkiler açısından oldukça karmaşık ve dolayısıyla çatışmacı seyreden bir geçiş süreci olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreç içerisinde bireyin kendini anlaması oldukça zorlaşırken, bu durum aile ve sosyal ilişkilere de yansımaktadır.
Ergen danışmanlığı, kendini tanımaya ve inşa etmeye çalışan kişiyi, birey olma sürecinde dengeleme ve destekleme amacını taşımaktadır. Ergenlik, bir kendini ifade etme arayışıdır. Bu arayışın en doğru şekilde yönlendirilmesi ve kişinin öncelikle kendi ile iletişiminin sağlanması açısından ergen danışmanlığına önemli görevler düşmektedir.
Ailelerin bu zorlu geçiş sürecini anlayabilmeleri, sürecin daha sağlıklı şekilde işleyiş göstermesi açısından oldukça önemlidir. Ergen danışmanlığı, ailelerin süreci anlaması ve sürecin genel özelliklerini bilerek çocuklarına yaklaşımlarını şekillendirmeyi amaçlamaktadır.